Değerli Meslektaşlar;
Edindiğimiz duyumlara göre 06 Mart 2019 tarihinde Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Berat Albayrak Kocaeli Ticaret Odasında düzenlenen bir toplantıya iştirak etmişler KOTO ( Kocaeli Ticaret Odası ) Başkanı ve aynı zamanda SAİK ( Sigorta Acenteleri İcra Komitesi ) üyesi Sayın Necmi Bulut’un ev sahipliğinde yapılan toplantıda, Sayın Bulut Sigorta Acentelerinin sorunlarını ve çözüm önerilerini Bakan Albayrak’a sözlü olarak iletmişlerdir. Aynı toplantıya katılan ve söz alan KOTO 22. Nolu Sigortacılık Meslek Komites Başkanı Sayın Olcay İlter, Acenteler adına mesleki sorun ve çözümleri Sayın Bakan’ın huzurunda anlatmışlar.
Dile getirilen konuşma metni aşağıda ki şekilde olmuştur.
Sayın Bakanım;
14.06.2007 yılında yayımlanan 5684 sayılı Kanunla tanımlanmış Sigorta Acenteleriyiz. Kanunun çıkması üzerinden geçen 12 yıla rağmen söz konusu kanun tam anlamıyla uygulanamamaktadır. 12 yıldır kurumda personeller şef, şefler müdür, müdürler genel müdür, genel müdürler müsteşar yardımcısı olmuştur. Herkes yükselirken kanundan faydalanması gereken acenteler süreç içerisinde pazar payını kaybederken bankalar, brokerler, PTT, Turkcell, TÜVTÜRK gibi asıl işleri sigortacılık olmayan kurumlar kanundan kaynaklı boşluklardan yararlanarak sigortacılık etik ilke ve kurallarını hiçe sayarak poliçe satışı yapmaktadırlar. 16 bin mahalli ticari aktör diyebileceğimiz sigorta acenteleri adım adım yok sayılmaktadır. Kanundan önce sigorta acenteleri şirketleri ile kendi güçleri nispetinde kendi haklarını koruyan sözleşmeler imzalayabilirken diğer satış kanallarının artması sebebiyle içerisinde kendini koruyan hiçbir maddenin olmadığı sözleşmeleri imzalamak zorunda kalmaktadırlar.
Ülkemizde Sigortacılığın yaygın olmadığı dönemde, taşra yapılanmalarının olmasından dolayı PTT ve Tarımsal Kalkınma Kooperatiflerine kanun ile sigortacılık yapma hakkı tanınmıştır. Acentelik ağının en ücra beldemize kadar ulaştığı, acente sayısının 16 bin olduğu günümüzde sigortacılıkla alakası olmayan bu ve benzeri kurumlar asıl işlerini yapmaları gerekirken (örneğin PTT) sigortacılık hususunda hiçbir bilgi sahibi olmadan, kanundan gelen korunma ile sigorta işlemleri yaparak haksız rekabete sebep olmaktadırlar.
Brokerler kanun gereği müşterinin riskini şirketlere satan ve komisyonunu müşterilerden alması gereken satış kanalı iken Hazineden ve şirketlerden aldıkları tavizlerle acente gibi davranıp hiçbir sigorta bilgisi olmayan fatura tahsilat büroları gibi yerlerde sigorta poliçesi satmakta, sigortacının itibarını düşürmekte, devletimizi vergi kaybına uğratmakta ve acentelerce sağlanabilecek istihdama darbe vurmaktadırlar.
TÜVTÜRK 2006 yılında Ulaştırma Bakanlığından sadece araç muayenesi için yetki alan A Tipi muayene kuruluşudur. A tipi demek konunun taraflarından bağımsız olmasını gerektirmektedir. Bu da TÜVTÜRK’ün motor, lastik, fren vb. konularda bakım servisi kuramazken ve yönlendiremezken yine konuya bağlantılı olduğunu bildiğimiz sigorta poliçesi hususunda önlerine koydukları bir kabin vasıtasıyla, vatandaşların araç muayeneleri için verdikleri kişisel bilgilerini sigorta poliçesi pazarlamak için kullanmaktadırlar.
TURKCELL asıl işi telekomünikasyon olması vasıtasıyla milyonlarca insanın veri tabanını elde etmiştir. Bu veriler vatandaşlarca kendilerine telefon işlemleri için verilmiş olup kanun gereği başka bir yerde kullanmaması gerekirken sigorta acenteleri ile haksız rekabet yarattıkları görülmektedir.
Bankaların bir dünya gerçeği olduğunu kabul ediyoruz, ancak bankacılık işlemleri sırasında müşterilere baskı uygulayarak poliçe sattıklarını biliyor ve senelerdir şikayetlerimize rağmen sonuç alamıyoruz.
5684 sayılı kanunun tüm sigorta aracılarını kapsayarak doğru, etkili ve adil uygulanmasını istiyoruz.
SAİK adına mesleki sorunlarımızı en üst makama aktaran Sayın Necmi Bulut’a, Ekibimiz ve Acenteler adına teşekkür ediyor, çalışmalarında başarılar diliyoruz.
Saygılarımızla,
ACENTELERİN SESİ EKİBİ