Değerli Meslektaşlarımız,

26 Nisan 2023 tarihinde gerçekleşen moderatörlüğünü İTO Sigortacılık Meslek Komitesi Başkanı Sayın Özgür Yılmaz’ ın  yaptığı “DEPREM” Konulu bilgilendirme toplantısına, SEDDK Başkan Yardımcısı ve DASK Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Ebru Gençosmanoğlu, DASK İşleticisi Türk Reasürans A.Ş Ceo’su Sn. Selva Eren, Türk Reasürans A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Sn. Erdal Turgut ve TOBB Saik Başkanı Sayın Levent Korkut konuşmacı olarak katılarak sektörümüzün önemli konularından biri olan Deprem ve DASK Sigortalarındaki son deprem sonrası alınan aksiyonlar hakkında konuşmalarını yaparken, katılımcılarımızın da sorularını cevaplandırdılar.

İstanbul Ticaret Odası Sigortacılık Meslek Komitesi Başkanı Sn. Özgür Yılmaz konuşmasında; Sigorta sektörünün, ülke ekonomisindeki şirketlerin ve işletmelerin sürdürebilirliği açısından büyük önem arz ettiğini belirtti.

6 Şubat’ta yaşanan Kahraman Maraş depreminin asrın felaketi olarak nitelendirilmekle birlikte, hepimize birçok ders çıkarmamız gerektiğini ve aldığımız önlemlerin üzerine daha fazlasını eklememiz gerektiğini gösterdiğini belirtti. Bu noktada SİGORTA ŞİRKETLERİ ve DASK’ ın, depremin ilk anından itibaren yaraların sarılması adına çok fazla çaba gösterdiğini ve göstermeye de devam ettiğini belirterek, Bu süreci hep birlikte aşılacağını ifade etti.

Bu kadar geniş bir alanı etkisi altına alan bu felakette sigorta sektörünün çok hızlı bir şekilde aksiyon aldığını belirten Özgür Yılmaz, SEDDK Başkanı Mehmet Akif Eroğlu ve ekibinin, özellikle işin görünmeyen kahramanları DASK’ ın başında bulunan çok ciddi bir şekilde emek sarf eden  Selva Eren ve yardımcısı Erdal Turgut’ un, 7/24 hizmet verdiklerini belirtti, Sahada görev yapan, arabalarında yatıp kalkan, deprem bölgesindeki hasarların tespitini yapan eksperler ve acente meslektaşlarımızın yaraların sarılması için azimle çalıştıklarını ifade etti.

Sigorta Acentelerinin işlevselliğinin önemini vurgulayan Komite Başkanı hızlı bir şekilde de hasar ödemelerinin gerçekleştirildiğini ifade ederek, hükümet kanadının da, kamunun da bu sürece destek olması gerektiğini belirtti.

Bankalar ve Finans kuruluşları tarafından düzenlenen poliçelerin yüzde 90’ının eksik düzenlenmiş olması nedeni ile mağduriyet yaşandığının özelikle bir kez daha altını çizen Yılmaz, Zorunlu Deprem Sigortalarında mülke ait metrekare değerlerinde gerçekten uzaklaşılmaması gerektiğini, bireylerin istek ve taleplerine göre poliçeler düzenlenmemesi gerektiğini, mekanların gerçek metrekare değerleri üzerinden işlem yapılması gerektiğini, Bunun yanı sıra eksik poliçe düzenleyeler ile ilgili de yasal işlemler uygulanması gerektiğini belirtti.

Deprem bölgesindeki acenteler için 8 Mayıs 2023’ te son bulacak olan, statik ip uygulama zorunluluğunun kaldırılması konusundaki uygulamanın geçici olarak tekrar uzatılmasını ve DASK poliçelerinin sadece acenteler tarafından DASK üzerinden direk tanzim edilerek satışının yapılması konulu kararı da talep edildi.

Ayrıca, DASK poliçelerinin zorunlu deprem değil Zorunlu Afet Sigortası şekline çevrilmesi, Otomatik zeyil sisteminin getirilmesi Yangın poliçelerinin başına büyük harflerle depremli depremsiz ifadesi yazılması konularında da istişarelerde bulunulduğu bilgilerini katılıcımalara aktardı.

SEDDK Başkan yardımcısı Ebru Gençosmanoğlu, 6 Şubat’ ta yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremin ardından, Sigorta şirketlerinin mali yapılarının depremden etkilenip etkilenmediklerinin kontrolü için reasürans denetiminin başlatıldığını, bunun dışında stres reasürans programlarının kontrolü için stres testi yapılması için sektöre gerekli talimatların verilerek en az iki modelleme üzerinden reasürans programlarının doğru yapılıp yapılmadığını raporlamalarını istediklerini belirterek, sigorta şirketlerinin bir kriz planlarının olup olmadığının kontrolünü sağladıklarını ifade etti. DASK bünyesinde olup, TARSİM inde unutulmadığını hatırlatarak, Tarım sigortaları konusunda da deprem teminatlarının bulunduğunu TARSİM inde hızlı bir şekilde tazminat ödemelerini gerçekleştirildiğini ve yalnızca beş milyon muallak hasar ödemesi kaldığını ifade etmiştir.

DASK Poliçelerinde, Depremden Afet Sigortasına dönüşüm başlatılarak, gerekli mevzuat alt yapı çalışmalarını yürütüldüğünü, Deprem Sigortasından Afet Sigortasına dönüşümde sadece Deprem teminatı değil Sel başta olmak üzere diğer afet risklerine karşı da teminat sunabilir haline gelerek sigortalılara hizmet verileceğini belirten Gençosmanoğlu sigorta sektörünün koruyucu kısmının da göz ardı edilmemesi gerektiğini ifade ederek. “Yapı Denetim Sigortası”, “Müteahhitlik Sigortası”, “Laboratuvar Sigortası” gibi sorumluluk sigortalarının zorunlu hale getirilmesi ve böylece sigortacılık mekanizmasının kontrol edilerek devreye sokulmasını istediklerini belirtti.

Zorunlu Deprem Sigortası ya da Zorunlu Afet Sigortası beraberinde İhtiyari Deprem Sigortalarının da düzenlenmesini istediklerini, deprem tecrübesinin DASK poliçesindeki sigortalılık oranları %100 yüze ulaşmasa da, deprem bölgesinde %50 oranına ulaşmış olduğunu ancak ihtiyari rakamlara bakıldığında bu oranın %20 lerde kaldığına değindi.

Banka sigortacılığı uygulamaları nedeniyle vatandaşlarımıza poliçe verilirken konut poliçelerinde deprem riskinin, primden tasarruf sağlamak için deprem teminatsız poliçe yapıldığını tespit ettiklerini belirtti. Vatandaşlara bilgilendirmeye yönelik “Depremli Konut Poliçeleri” daha büyük yazdırılarak farkındalığı ve bilgilendirmeyi amaçladıklarını ifade etti.

CİMER ve E-Başvuru sistemi üzerinden gelen şikâyetlerin takibinin yapıldığını, hafif hasarlı tazminat ödemelerinde vatandaşların tazminatlarını hızlı bir şekilde alabilmeleri için parametrik bir yapı üzerinden işlem görüldüğünü bu şekilde vatandaşın para ihtiyaçlarını karşılandığını, ancak vatandaşların onaylanan tazminatlarını aldıkları taktirde itiraz edemeyeceklerini düşüyor olmaları nedeniyle onaylanan tazminatların ödenmesi konusunda sıkıntı yaşandığını belirtti.  Oysaki, Sigortalıların mahkemeye gitmesine de gerek olmadan her daim itiraz etme haklarının olduğu ödemelerinin tutarını öğrendiklerinde tazminatını çekmeden önce DASK a müracaat edip, tekrar dosyanın incelenmesini ve eksperi incelemesini isteyebileceklerini bu durumda yeniden eksper görevlendirilip incelemeye alındığını ifade etti

Türk Reasürans Genel Müdürü Selva Eren konuşmasında büyük bir hasar olursa vatandaşların hasar ihbarlarını sağlıklı bir şekilde yapabilmelerinin önündeki en büyük engel ne olduğunu sorgulayarak gerekli yük testleri yapıldığında birçok eksikliklerin olduğunu gördüklerini belirtti. Hasar dosyalarındaki eksikleri çözmek için yaklaşık bir buçuk yıl önce Türk Reasürans ve SBM yazılım ekiplerinin birlikte proje başlattıklarını, Projenin neticesinde de bugün gelinen noktada sınırsız ve eş zamanlı olarak vatandaşların hasar ihbarlarını gerçekleştirebildiklerini ve 24 saat içinde de 96.000 dosyanın açılabildiğini ifade etti. Depremin ardından da yapılan çalışmanın ne kadar doğru ve kıymetli olduğunu görüldüğünü, sadece alo DASK üzerinden değil E-Devlet üzerinden de vatandaşımız hasar dosyası açabilme kolaylığının yaşandığını hatırlattı. Depremin hemen ardından yaklaşık 490 bin adet hasar ihbarı alındığını ve bu kadar yüksek sayıda dosyanın açılmasında böyle bir ihbar sistemi olmasının önemini hatırlattı.

Selva Eren, Türk Reasürans’ın yönetiminde görev aldıktan sonra yapılanları sıralarken toplam fon miktarında gerçekleşen artışların yanı sıra Reasürans korumasının önemine de değinmiş, Ankara da kurulumu gerçekleşen Olağan Üstü Yönetim Merkezinden, DASK Teknolojik alt yapısının yenilenmesinden, Ana veri merkezinin Depremden uzak bir yer olan Ankara ya taşınmasından, DASK poliçe teminat yapısının ve buna bağlı primlerinin güncel değerlere çıkarılması konusundaki çalışmalardan ve önemli konulardan biri olan metrekare bilgilerinin doğruluğu konusunda yakın tarihte devreye girecek olan ve tapu sistemi ile entegre çalışacak veri transferinin sağlanması ile poliçelerdeki metrekare bilgilerinin birebir aynı olacak şekilde DASK sistemlerine doğrudan geleceği işleminin başlayacağından bahsetti.

DASK Genel Müdür Yardımcısı Erdal Turgut DASK poliçelerinin yüzde 65’ini acentelerin ürettiğini, kurumun satış niyeti olmadığını vurguladı. 6 Şubat’ın milat olduğunu da belirten Turgut, “5 Şubat’ta DASK tarifelerine neden zam yapıyorsunuz diyenler, 7 Şubat’ta neden daha çok zam yapmadınız demeye başladılar” şeklinde konuştu.

TOBB SAİK Başkanı Levent KORKUT, düşük metrekareyle sigortalamanın sektörün itibarını zedelediğinin altını çizerek, “Pek çok ticari poliçede deprem teminatı yok. Bunun sorumlusu sadece banka şubeleri değil, acentelerin de sorumluluğu var. Bölgedeki bazı acentelerin ne ofislerinin ne de evlerinin sigortası olduğunu öğrendik. Siz inanmıyorsanız müşterinizi nasıl inandıracaksınız? Ben bu meslekten para kazanamıyorum diyene inanmıyorum. TSB ile birlikte acenteler için eğitim programı yaptık ama katılım çok az oldu. Banka kredilerinde acente danışmanlığı koşulu şu an masada tartışılan konular arasında” dedi.

İstanbul Ticaret Odası Sigortacılık Meslek Komitemize, Tüm konuşmacılara, katılımcılara ve toplantı organizasyonunda emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz.

Saygılarımızla,

Acentelerin Sesi Ekibi